1. Batı Karadeniz Dahiliye Sempozyumu

1. Batı Karadeniz Dahiliye Sempozyumu
1. Batı Karadeniz Dahiliye Sempozyumu

1. Batı Karadeniz Dahiliye Sempozyumu 21 Aralık 2024 Cumartesi günü Sakarya Üniversitesi ev sahipliğinde, Turgut Özal Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Dahiliye Uzmanları Derneği (DAHUDER) ve Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi birlikteliği ile gerçekleşen etkinlik, yoğun bir izleyici kitlesiyle takip edildi.

Bölgesel ilk, ancak DAHUDER dernek bazında ikincisinin gerçekleştiğini söyleyebiliriz. İlk sempozyum Doğu Karadeniz’de  Giresun’da gerçekleştirilmişti: https://dahuder.org/1.-dogu-karadeniz-dahiliye-sempozyumu.  Bu etkinlikliklerle DAHUDER sadece büyükşehirlere değil aynı zamanda Anadolu’ya da hitap etme hedefini ortaya koymakta. Sadece Karadeniz Bölgesinde değil, 11-13 Ekim 2024’te 3.’sü gerçekleştirilen Doğu Dahiliye Kongresi: https://www.dogudahiliye.org/ ve Mersin’de 4.’sü gerçekleştirilecek olan Çukurova İç Hastalıkları Günleri’ni de: https://cihud.org/4-cukurova-ic-hastaliklari-gunleri/ destekleyen DAHUDER Başkanı Doç. Dr. Seyit Uyar ve yönetiminin bölgesel toplantılara olan desteği aşikar hale gelmiş olup, lokal toplantıların artması sayesinde asistan ve uzman eğitimi bu güncellemeler sayesinde desteklenmektedir.

Sempozyum sırasıyla Diyabet, Hipertansiyon, Sık Görülen Dahili Hastalıklar, Demir-D vitamini-İnsülin Tedavisi, Yoğun Bakım, Obezite ve Akılcı İlaç Oturumu şeklinde toplam 7 bölümden müteşekkil halde planlanmıştı. Sempozyum ülkemizin birçok noktasından 41 oturum başkanı ve konuşmacı hocamızın yanında 200’ün üzerinde katılımcı ile gerçekleşti. 

Diyabet oturumu, SBÜ Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi’nden Doç. Dr. Yasin Şahintürk’ün Diyabet 2024 Güncelleme oturumuyla başladı. 2024 yılında olmamız ancak sonuna denk geldiğimizden ötürü 2025 Amerikan Diyabet Cemiyeti güncellemesi de yayınlanınca (https://diabetesjournals.org/care/issue/48/Supplement_1) aslında 2025’e geçiş gibi bir konseptle devam eden sunumda, kombinasyon terapisiyle tip 2 diyabet tedavisine başlamanın önemine vurgu yapıldı. İnsülin eksikliği olmayan bireylerde GIP veya dual etkili GIP/ GLP-1 reseptör agonisti kullanılması önerisi ve insulin başlanan bireylerde bunların eklenmesi önerisine vurgu yapıldı. Kardiyovasküler – kardiyorenal korumaya değinildi ve de MASLD ile devam edildi. Yeni teknolojilere de değinilen sunumda, bireyselleştirilmiş tıp kavramının önemine vurgu yapıldı. Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Kubilay İşsever, Diyabetik Hastalarda Dislipidemi Yönetiminin farklı yönlerine vurgu yaptı. Statin ve fenofibrat tedavisinin yanısıra yeni tedavilere de değinilen sunumda, ne zaman tedavi verilemeyeceğine de değinilerek çok da üzerinde durulmayan bir konuya değinilmiş olundu. Diyabetik Nöropati konusunda da farklı bir duyarlılık alanı oluşturmaya çalışılarak aslında poliklinikte zaman kısıtlılığından kaynaklı belki de ihmal edilen basit bir nörofilaman testinin önemine vurgu yapıldı. Kardiyovasküler Renal Metabolik Sendrom konusunda Ümraniye Eğitim Araştırma Hastanesi’nden Doç. Dr. Sibel Serin konuyu derinlemesine ele alarak, diyabet konusunun sadece diyabet olmadığına dair önemli noktalara vurgu yaptı.

Hipertansiyon oturumunda Kütahya Şehir Hastanesi’nden Dr. öğretim üyesi Aycan Acet, Böbrek ve Hipertansiyon ilişkisini patogenez ve poliklinikte takip de dahil olmak üzere açık herhangi bir nokta bırakmayarak ESC 2024 önerileriyle beraber ele aldı. Konunun bu yönüyle ele alınmasının şöyle bir faydası oldu, meselenin hipertansiyona ilaç başlamak ile ilgili olmadığı, hatta etiyolojiyi aydınlatmadan ilaç başlamanın da aslında tehlikeli olduğu, maalesef bunun da tam yeterince oturmadığı gibi bir gerçek bulunmakta. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nden Doç. Dr. Tuba Taslamacıoğlu Duman, Son Kılavuzlar Eşliğinde Hipertansiyon Güncelleme isimli sunumunda, ESC 2018’den bu yana ESC 2024’te hangi yaklaşımların değiştiği konusunu ele aldı. Görünen o ki niceliksel katı sınıflamalar yerine niteliksel, daha çok betimlemeye dayalı sınıflama veya algı sözkonusu. Tedavinin bireyselleştirilmesi, yaşa bağlı nispeten farklı bir bakış açısı da sözkonusu. Başkent Üniversitesi’nden Doç. Dr. Alper Tuna Güven Sekonder Hipertansiyon konusunu ele alarak diğer 2 sunumla beraber hipertansiyon konusunda açık nokta bırakmadılar.

Sık Görülen Dahili Hastalıklar oturumunda Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nden Doç. Dr. Müjgan Gürler’in Tiroid Nodülüne Yaklaşım Prensipleri isimli sunumu, ultrasonografi görüntüleriyle dikkati çekti. Bu aslında şu anlama gelmektedir: Artık rapor okuyan değil, rapor yazan bir dahiliye gelmektedir. Bu açıdan sunum ciddi görsel zenginliğiyle ön plana çıktı. Hepatosteatoz/masld Güncel Yaklaşımlar konusunda Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi ‘nden Doç. Dr. Türkan Paşalı Kilit, ayrıntılı bir sunum gerçekleştirdi. Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Mahmut Çınar, Gastrointestinal Sistem Kanserleri Tarama Yöntemleri konusunu dikkat çekici yönleriyle ele aldı.

Demir- D vitamini – İnsülin tedavisi oturumunda Sakarya Üniversitesi’nden Doç. Dr. Aysel Toçoğlu geniş bir spektrumda demir tedavisine, Bolu İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Doç. Dr. Satılmış Bilgin, İnsulin ve Karabük Üniversitesi’nden Doç. Dr. Nurhayat Özkan Sevencan D vitamini tedavisine değindiler.

Yoğun Bakım oturumunda Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Gökhan Tazegül, kendine has üslup ve tarzıyla sepsis tedavisinin inceliklerine değindi. Eskişehir Şehir Hastanesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Irmak Kaya, Akut Böbrek Hasarı’nı erken tanı biyobelirteçlerine de değinerek arzetti. Palyatif ve Yoğun Bakım Ünitelerinde Nutrisyon konusunu Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Yıldırım’dan dinleme fırsatı bulduk.

Obezite Oturumu, dahiliyenin en gözde konularından biri olarak, Medikal Tedavi, Kanser ile İlişkisi ve Cerrahisi şeklinde 3 kısımda ele alındı. Biruni Üniversitesi’nden Doç. Dr. Alihan Oral medikal tedavi kısmına değinirken, Dicle Üniversitesi’nden Doç. Dr. Eşref Araç kanser ile olan ilişkisine, Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Selçuk Yaylacı da cerrahi kısmına vurgu yaptı.

Akılcı İlaç Oturumuyla sonlanan sempozyumda Uzm. Dr. Ahmed Cihad Genç ve Doç. Dr. Cengiz Karacaer PPI kullanımının doğru ve yanlış bilinen yönlerine değindi.

Güzel ve verimli bir sempozyum olarak özellikle DAHUDER ve Sakarya Üniversitesi İç Hastalıkları ABD”nın yoğun emek harcadığı sempozyum bir geleneğe dönüşmeye aday gözükmektedir.     

 

Asst Dr Hasan Hakan Çoban