TUKMOS İç Hastalıkları Çekirdek Müfredat Taslağı İçin DAHUDER Önerilerimiz

İç Hastalıkları Çekirdek Eğitim Müfredatının giriş kısmında Genel Dahiliye Uzmanlarını tanımlarken; “Özel ilgi alanları çoklu morbidite, zor ve komplike tanısı olan hastalar olduğu kadar koruyucu, akut, kronik ve palyatif tıp uygulamalarıdır. İç Hastalıkları uzmanları hasta odaklı tanı, tedavi ve izlem yaklaşımları ile hastayı bir bütün olarak değerlendiren hekimlerdir. Organ ve sisteme özgü yan dal uzmanlarından bu bütünsel yaklaşımları ile ayrılırlar. Bütünleştirilmiş ve maliyet-bilinçli tıp hizmetlerinin temelinde yer alan özellikle çoklu kronik hastalık yönetiminde İç Hastalıkları uzmanı lider görevi görür. Yan dalların bir araya gelerek verdiği eğitim ve rotasyonlar, Genel Dahiliye eğitimine eş değer değildir.” ifadeleri kullanılmaktadır. Tıpta Uzmanlık Kurulu tarafından şimdiye kadar hazırlanan müfredatlar incelendiğinde, yukarıda tanımlanan bütüncül yaklaşıma uygun olarak verilmesi gereken klinik ve girişimsel yetkinliklerin her müfredatta bir miktar azaltıldığı görülmektedir. Şöyle ki; 2010 yılında yayınlanan ilk versiyon 1.0’da yer alan bütün hastalıklara bir Dahiliye Uzmanı tanıyı koyar ve tedavi eder şeklinde iken, 2013 yılında yayınlanan versiyon 2.0’de öncekine göre daraltılmış ancak şimdikilere göre oldukça kapsamlıdır. Bu ikinci versiyonda bile Dahiliye Uzmanlarının ilgileneceği durumlar için klinik yetkinliklerin birçoğu tanısını koyar ve tedavisini yapar (TT), girişimsel yetkinlik düzeyi ise düzey 3 veya 4 olarak (endoskopi ve kolonoskopi sertifikalı düzey 4, santral venöz kateterizasyon düzey 3 gibi) belirlenmiştir. Zamanla bu yetkinliklerin kapsamı daraltılmış, ekip ile beraber tanı koyma ve tedaviyi yapma düzeyine geçilmiş (ETT) ve girişimsel yetkinlik düzeyleri de düşürülmüştür. Bu da müfredatın tanımladığı Dahiliye Uzmanı profiline tezat oluşturacak şekilde ve müfredatın hedef ve amaçlarının aksine, Dahiliye Uzmanlarının geniş kapsamlı bilgi ve deneyimlerini tam olarak kullanmalarını engelleyerek, Dahiliye Uzmanlarını hastanın tanı ve tedavi sürecinde daha çok yönlendirici bir triyaj hekimi rolüne itmektedir. Bu durum, kritik hasta bakımında daha fazla branş ve yan dal uzmanına ihtiyaç duyulmasına yol açmaktadır.

Yakın zamanda tüm dünyayı etkisi altına alan COVİD 19 pandemisinde görülmüştür ki yurdun her bölgesinde hizmet veren Dahiliye Uzmanlarının çoklu organ yetmezliklerine olan hakimiyeti, eğitiminde olmamasına rağmen yoğun bakım takip ve tedavileri, klinik bilgisi ve tek başına bütüncül yaklaşımı ile pandemi süreci ilçe hastanelerinde bile çok iyi yönetilmiştir.  Bu nedenlerle, ilk müfredatlarda olduğu gibi yetkin ve donanımlı, tek başına süreçleri yönetebilen Dahiliye Uzmanları yetiştirmeye yönelik bir müfredat hazırlanmalıdır. DAHUDER olarak öncelikli hedefimiz branşımızı geliştirmek, yetkin birer Dahiliye Uzmanı olarak ülkemiz sağlık sistemine katkıda bulunmak ve hastaların tanı-tedavi-takip süreçlerinde aktif olarak görev almaktır. 06 Mayıs 2024 tarihinde Tıpta Uzmanlık Kurulu Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Sistemi (TUKMOS) tarafından oluşturulan İç Hastalıkları Çekirdek Müfredat taslağına DAHUDER olarak önerilerimiz ve itirazlarımız aşağıda yer almaktadır.     

 

Genel önerilerimiz;

1-      Yataklı servislerde hasta yönetiminin hızlı tamamlanması ve bütüncül yaklaşımın sağlanması için liderlik görevini yürütecek hekimlerin yetkisini ve etkisini arttırmak hedef olmalıdır. Bu nedenle müfredatta çizilen hasta bakımının tam anlamı ile yeterli olabilmesi için temel USG, endoskopi, kolonoskopi ve hemodiyaliz gibi işlemlerde yetkinlik minimum düzey 3 (sertifikalı düzey 4) olmalıdır. Dahiliye Uzmanlık eğitimi sırasında hekimlere en az 3 ay hemodiyaliz eğitimi TT, A, K düzeyinde verilmelidir.

2-      Tanınması her hekim tarafından yapılabilecek olan, birçok farklı branşı ilgilendiren ve dahili hastalıklarda çok az görülen bulgular (ani-ağrısız görme kaybı, kırmızı göz, tremor ve istemsiz hareketler, vajinal akıntı ve kanama gibi) durumların İç Hastalıkları müfredatında yer alması bizce uygun değildir, müfredattan çıkarılmalıdır.

3-      Son taslak müfredata ‘’TOKSİKOLOJİK DURUMLAR’’ başlığında yeni bir bölüm eklenmiştir. Her medikal ve bitkisel ilacın ya da yasa dışı maddelerin intoksikasyonları olabilmektedir ve bu durum artarak görülmeye devam edecektir. Ancak, diğer taslak müfredatlara da bakıldığında maalesef intoksikasyonların majör olarak dahiliye branşına bırakıldığı görülmektedir. Oysa, taslak müfredatında kaynak olarak aldığı düşünülen Avrupa Tıp Uzmanları Birliği (European Union of Medical Specialists) Avrupa Eğitim Gereklilikleri (European Training Requirements) rehberlerinde toksikolojik durumlar esas olarak acil branşında geçmektedir (Ek-1). İç Hastalıkları taslak müfredatındaki ‘’TOKSİKOLOJİK DURUMLAR’’ başlığı altındaki intoksikasyonlara bakıldığında EUMS-ETR acil tıp rehberlerinden, sırası ve adı bile değiştirilmeden alındığı görülmektedir. Oysaki, EUMS-ETR İç Hastalıkları rehberlerinde toksikoloji; hemodiyaliz gibi iç hastalıkları tarafından spesifik tedavisi yapılabilen alkol ya da ilaçlar, böbrek veya karaciğer yetmezliği yapabilen intoksikasyonlar, korozif hasar yapabilen maddeler, ritim problemleri yapabilen intoksikasyonlar ve karbon monoksit intoksikasyonu olarak geçmektedir. Yani, EUMS-ETR iç hastalıkları rehberlerinde tüm toksikasyonlar değil tedavisinde ve takibinde dahiliyenin rol aldığı intoksikasyonlar şeklinde yer almaktadır.

Toksikoloji son derece geniş bir hastalıklar bütününü temsil eder ve dahiliye pratiğinde sık kullanılan ilaçlar ve özgül bazı metabolik bozukluklarla giden, diyaliz gibi yine spesifik tedavi gerektiren durumlar dışında kalan bir çok toksikolojik durum genel anlamıyla, EUMS’nin de önerdiği şekilde yoğun bakım ve acil tıp gibi branşlarının ya da branşta aldığı eğitim nedeni ile zehirlenmenin direk etkilediği organ disfonksiyonunu tedavi etmede yetkin olan uzmanlık branşlarının eğitim programlarında ‘ETT’ şeklinde yer alması uygun olacaktır.

İlgili maddelere ilişkin önerilerimiz;

1-      Tanı Konulmamış veya Müphem Belirti ve Bulgularla Gelen Hasta:

-          Klinik yetkinlik bölümünde genel dahiliye yaklaşımı sırasında takibimizde olmayan, dahili sebeplerin ayırıcı tanısında çok düşük ihtimal olduğu, önceliğin dahiliye dışı birden fazla branşı ilgilendirdiği ve genel tıp eğitimi müfredatında bulunan “Ani, Ağrısız Görme Kaybı, Kırmızı Göz, Tremor ve İstemsiz Hareketler ve Vajinal Akıntı ve Kanama” bölümleri çıkartılmalıdır.

-          “Disfaji, Hematemez, İstemsiz Kilo Kaybı, Kabızlık, Melena, Rektal Kanama” bulguların yönetim düzeyi TT olarak belirtilmiştir. Bu bulguların yönetimi endoskopik işlemler (gastroskopi, kolonoskopi ve rektosigmoidoskopi) sertifikalı genel dahiliye uzmanlarınca düzey 4 olarak yapılmalıdır.

-          Plevral efüzyon yapan nedenlerin yönetiminde gereken tetkik ve invaziv girişimlerden dolayı Girişimsel Radyoloji, Kardiyoloji ve Göğüs Hastalıkları klinikleri ile süreci yürütmek gerektiğinden klinik yetkinlik düzeyi ETT olmalıdır.

2-      Özellikli Hasta Gruplarına Yaklaşım:

-          ‘’Gebe: Hipertansiyon ve Kalp Yetmezliği’’ başlığı, “Gebe: Hipertansiyon” şeklinde düzenlenmeli ve bu bölüm TT, A, K düzey olarak belirlenmelidir. ‘’Gebe: Kalp yetmezliği’’ kısmı ise kardiyoloji tarafından takip ve karar verilmesi gereken bir klinik tablo olacağından ayrı bir bölüm olarak ETT, A, K düzeyi ile müfredatta yer almalıdır.

-          ‘’Gebe: Sarılık ve Karaciğer Enzim Yüksekliği’’ gastroenteroloji ve enfeksiyon hastalıkları da sürece dahil olabileceği için ETT olarak düzenlenmelidir

-          ‘’Gebe: Kanama ve Pıhtılaşma Bozuklukları’’ Hematoloji Uzmanı da sürece dahil olacağı için ETT olarak düzenlenmelidir. Sık Görülen Hastalıkların Yönetimi başlığında ‘’Kanama ve Pıhtılaşma Bozuklukları’’ ETT olarak tanımlanmıştır, gebede de ETT yapılırsa müfredatta çelişki olmayacaktır.

3-      Sık Görülen Hastalıkların/ Durumların Yönetimi:

-          ‘’Akut Romatizmal Ateş’’ eklemler, kalp, merkezi sinir sitemi, deri ve deri altı dokuları tutabilen, kalp kapakçığı hasarı ömür boyu devam edebilen bir hastalık olmasından dolayı birçok kliniğin beraber takip etmesi gereken bir durumdur; ETT, A, K düzey ile müfredatta yer almalıdır.

-          Daha önceki müfredatta ve taslak metninde “Akut Böbrek Hasarı, Kronik Böbrek Hastalığı, Nefrotik Sendrom, Asit Baz Denge Bozuklukları ve Sıvı Elektrolit Denge Bozuklukları” TT, A, K düzeyi ile yer almaktadır. Bu hastalıkların hastanede yatan hastalarda görülme sıklığı yüksektir ve mortaliteye direkt etki edebilmektedir. Bu hastalıklarda tedavinin önemli ve nihai parçası olması gereken ‘’Renal Replasman Tedavileri’’ T, A, K düzeyi ile belirtilmiştir. Bu düzey taslak metninin amacının dışında bir durumdur ve çelişki oluşturmaktadır.

Ülkemiz Sağlık Bakanlığı tarafından 10 Aralık 2022 tarih ve 32039 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan “Diyaliz Merkezleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile İç Hastalıkları ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanlarının sertifikasyon eğitimine ve sertifikaya gerek olmadan hemodiyalizde çalışma yetkisi tanımlanmıştır. Renal Replasman Tedavilerinin T, A, K düzeyi ile konması çelişkili bir duruma sebebiyet vermektedir. Renal replasman tedavileri “hemodiyaliz, periton diyalizi ve böbrek transplantasyonunu” kapsamaktadır. Dahiliye Uzmanlarının hasta takibinde kullanması gereken ve diyaliz merkezlerinde çalışırken yönettikleri durum hemodiyalizdir. Hemodiyaliz “Akut Böbrek Hasarı, Kronik Böbrek Hastalığı, Nefrotik Sendrom, Asit Baz Denge Bozuklukları ve Sıvı Elektrolit Denge Bozuklukları” hastalık gruplarının takibinde tedavinin bir parçasıdır. Bu sebeple ‘Hemodiyaliz’ müfredatta yer alan ‘Renal Replasman Tedavileri’ kısmından ayrılmalı ve TT, A, K düzeyi ile İç Hastalıkları müfredatında yer almalıdır.  

-          ‘’Nefrotik Sendrom’’ primer ya da sekonder nedenlere bağlı oluşabilmektedir. Primer nefrotik sendromların tedavi ve takibi nefroloji tarafından yapılmaktadır. Bu nedenle de TT, A, K yerine ETT, A, K olmalıdır.

-          “Glomerüler Hastalıklar, Kalıtsal Tübüler Hastalıklar ve Tübülointerstisyel Hastalıklar’’ tanı süreçlerinde dahiliye tarafından değerlendirilmekte, bir kısmı nefroloji ile birlikte takip ve tedavi edilebilmektedir. Bu nedenle müfredatta ETT, A, K olarak bulunmalıdır.

-          ‘’Peptik Ülser ve Gastroözofageal Reflü’’ TT, A, K olarak belirtilmiştir. Bir Dahiliye Uzmanı bu hastalıkları tek başına yürütecek ise tanı ve tedavide gerekli olan gastroskopi düzey 3 ya da sertifikalı düzey 4 olmalıdır.

-          ‘’Karaciğerin Kistik Hastalıkları, Genetik, Metabolik ve İnfiltratif Karaciğer Hastalıkları, Divertikül Hastalığı ve Sık Anorektal Hastalıkları, Kolon Polipleri ve Polipozis Sendromu’’ hastalıklarının tanı, takip ve tedavi süreçlerinin bir kısmı genel dahiliye servis veya polikliniklerinde diğer branşlar ile beraber yapılmaktadır. Bu hastalıkların genel dahiliye yetkinliği ETT, A, K olarak belirlenmelidir. 

-          ‘’Seksüel Fonksiyon Bozuklukları ile Giden Hastalıklar’’ müfredatta B düzeyi ile yer almaktadır. Bu hastalıklar genel tıp bilgisi dahilinde tüm hekimlerin bilmesi gereken durumlardır, müfredattan çıkarılmalıdır.

-          ‘’Still Hastalığı’’ tedavisinin tamamının Dahiliye Uzmanınca yapılamadığı, romatoloji ile beraber sürecin yürütüldüğü bir hastalıktır, bu nedenle düzey ETT, A, K olarak belirlenmelidir.

-          ‘’Amiloidoz’’ birçok hastalığın seyri sırasında karşımıza çıkmakta ve dahiliye servis ve polikliniklerinde hasta takibi sırasında tanı koyduğumuz bir durumdur. ETT, A, K düzeyi ile müfredatta bulunmalıdır.

-          Hematolojik hastalıkların birçoğunun ilk başvurusu Dahiliye Uzmanlarına olmakta ve takip sürecinde de dahiliye bulunmaktadır. Bu hastalık gruplarının birçoğu ETT düzeyi ile müfredatta olması uygun bir yaklaşımdır. ‘’Granülosit Hastalıkları, Hemoglobinopatiler’’ de ETT, A, K olarak müfredatta yer almalıdır.  

-          Solid organ tümörlerinin tedavisi onkoloji tarafından yapılmaktadır ancak hastaların komplikasyonların tedavisinde ve takiplerinde Dahiliye Uzmanları yer almaktadır. Bu nedenle ‘’Solid Organ Maligniteleri’’ düzeyi ETT, A, K olarak müfredatta yer almalıdır.

-          Taslak müfredatta ve eski versiyonlarda yer alan, genel tıp eğitimi sırasında öğretilen veya genel dahiliye eğitiminde yer almayan, tanı-takip-tedavisinde ekip olarak bile olsa içinde Dahiliye Uzmanlarının yer almadığı “Serebrovasküler Hastalıklar, Epilepsi, Parkinson, Kas ve Nöromüsküler Kavşak Hastalıkları, Madde Bağımlılığı (Alkol, Tütün, İlaç, vb.), Yapay Bozukluklar ve Temaruz, Yeme Bozukluğu’’ müfredattan çıkarılmalıdır.

4-      Akut veya Acil Klinik Durumların Yönetilmesi:

-          “Akut Periferik Arter Tıkanıklığı” diyabet gibi bazı kronik hastalıklarımızda karşımıza çıkabilmektedir, takip ve tedavisinin devamı kalp damar cerrahisi ve girişimsel radyoloji ile tarafımızca yürütülmektedir. Bu nedenle ETT, A, K düzeyi ile müfredatta yer almalıdır.

-          Özellikle yoğun bakımda takip edilen hastalarda karşımıza çıkan ‘Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu (ARDS)’ takip ve tedavisi dahiliye yoğun bakımlarda da yapılmaktadır. Bu nedenle ETT, A, K düzeyi ile müfredatta yer almalıdır.

-          “Diyabetin Akut Komplikasyonları (DKA, Hipoglisemi, vb.)” tedavi ve takip süreçlerinin dahiliye tarafından tek başına yapılabildiği durumlardır ve ETT yerine TT, A, K olarak müfredatta yer almalıdır.

-          Taslak müfredatta ve eski versiyonlarda yer alan genel tıp eğitimi sırasında öğretilen veya genel dahiliye eğitiminde yer almayan, tanı-takip-tedavisinde ekip olarak bile olsa içinde Dahiliye Uzmanlarının yer almadığı ‘Obstetrik Komplikasyonlar (Kanama, Amniyon Sıvı Embolisi, vb), Status Epileptikus, Kafa İçi Basınç Artışı Sendromları, Psikiyatrik Aciller’ müfredattan çıkarılmalıdır.

-          ‘Beyin Ölümü Tanısı’ yoğun bakım rotasyonu içinde yer almalıdır.

5-      Palyatif ve Kritik Hasta Yönetimi:

-          ‘Kritik Hasta Yönetimi, Kritik Hastada Noninvaziv ve İnvaziv Mekanik Ventilasyon, Kritik Hastada Nutrisyon, Kritik Hastada Sıvı Elektrolit Tedavisi, Kritik Hastada Skorlama Yöntemleri, Anstabil Hastanın Hemodinamik Monitörizasyonu, Acil Hemodiyaliz İhtiyacı Olan Hasta Yönetimi, Narkotik Analjezik Uygulamaları, Sarkopeni Yönetimi, Palyatif Bakım ve Son Dönem Hasta Yönetimi’ müfredatta ETT, A, K olarak verilmiştir. Bir Dahiliye Uzmanı bu durumların hepsini herhangi bir branşa bağlı olmadan yönetebilmelidir. Bu durumlar TT, A, K olarak müfredatta yer almalıdır.

-          “Acil Hemodiyaliz İhtiyacı Olan Hasta Yönetimi” ETT, A, K şeklinde taslak müfredatta yer almaktadır. Kritik hastalar yoğun bakımlarda, eğer var ise yoğun bakım yan dal uzmanları tarafından takip edilse de birçok hastanede Dahiliye Uzmanları tarafından takip ve tedavi edilmektedir. Çoklu morbiditesi olan hastaların takibinde yetkin ve yeterli olduğu düşünülen bir uzmanlık grubunun kritik hastada hemodiyaliz ihtiyacını tek başına belirleyebilmesi gerekmektedir. Ayrıca müfredatta TT düzeyi ile yer alan “Akut Böbrek Hasarı, Kronik Böbrek Hastalığı, Nefrotik Sendrom, Asit Baz Denge Bozuklukları ve Sıvı Elektrolit Denge Bozuklukları” hastalıklarının önemli bir tedavi modalitesi de hemodiyalizdir, bu hastaların takibinde gerektiği zamanda uygulanması gerekecek olan bu tedavi yönteminin kritik hastada da rahatlıkla uygulanabilmesi gerekmektedir. Bu sebeple “Acil Hemodiyaliz İhtiyacı Olan Hasta Yönetimi” TT, A, K düzeyi ile yer almalıdır.

6-      Toksikolojik Durumlar:

-          ‘’Toksikolojik Tanı ve Tedavi Yöntemleri ve Toksidromlar’’ çok geniş bir tanımdır ve İç Hastalıkları müfredatından çıkarılması gerekir. Örneğin; bilinci kapalı bir hastanın acil müdahalesinde Dahiliye Uzmanı durumu tanıyabilir ancak tedavi yöntemlerinin hepsini aynı hız, yetkinlik ve etkinlikte uygulayamayabilir.

-          ‘’Antidot Tedavileri’’ zehirli hayvan ısırıklarından, opioid antidotlarına kadar geniş bir alandır, hepsini bir Dahiliye Uzmanının bilmesi beklenemez. Bu nedenle İç Hastalıkları müfredatından çıkarılması gerekir.

-          ‘’Antikolinerjik Toksidrom, Beta Bloker Zehirlenmesi, Kalsiyum Kanal Blokeri Zehirlenmeleri, Kolinerjik Toksidrom, Antikoagülan/Süpervarfarin Zehirlenmeleri, Digoksin Zehirlenmeleri, Deli Bal Zehirlenmesi, Opioid Toksidrom, Sedatif/Hipnotik Toksidrom, Serotonin Sendromu, Sempatomimetik Toksidrom, Sodyum Kanal Blokeri Zehirlenmesi, Sokak İlaçları Zehirlenmeleri, Zehirlenmelerde Dekontaminasyon Yöntemleri’’ tedavisinin dahiliye tarafından yapılmadığı, dahiliye servislerinin yakın takip ve monitörizasyon açısından uygun olmadığı durumlardır. Genel önerilerimiz madde 3’de yukarıda bahsettiğimiz gerekçelere de uygun olarak İç Hastalıkları müfredatından bu durumlar çıkarılmalıdır.

7-      Tarama ve Koruyucu Hekimlik:

-          Bu başlıktaki tarama faaliyetleri Dahiliye Uzmanları tarafından devlet hastanelerinde yapılacak ise, gebelik ve kadın doğumu ilgilendirebilecek ‘Serviks kanseri taraması ve koruyucu hekimlik uygulamalarından folik asit replasmanı’ hariç, tüm maddeler TT, A, K olmalıdır.

-          ‘Koruyucu ilaç uygulamalarının prenatal tedavileri’ ile ilgili kısmı daha çok Kadın Doğum ve Aile Hekimliklerinin takibinde olduğundan çıkartılmalıdır.

-          Ayrıca ‘serviks kanseri taraması’ Dahiliye Uzmanları tarafından yapılamamaktadır, bu nedenle İç Hastalıkları müfredatından çıkarılmalıdır.

8-      Girişimsel Yöntemler:

-          ‘Septik Artrit’ müfredatta ETT olarak yer almaktadır. Ayrıca müfredatta yer alan bazı romatolojik hastalıkların tanı ve tedavinin yapılabilmesi için ‘’Artrosentez ve Eklem Enjeksiyonu” yöntemleri düzey 3 olarak müfredatta yer almalıdır.

-          ‘Gastrointestinal Endoskopik İşlemler’ yukarıda gerekçelerini bahsettiğimiz nedenler ile en az düzey 3, sertifikalı düzey 4 olarak müfredatta yer almalıdır.

9-      Temel Klinik Testler:

-          ‘Tanısal ve Girişimsel İşlemlerde Temel USG kullanımı’ düzey 4 olarak müfredatta yer almalıdır. Tüm dünyada temel ve sonuç odaklı USG artık neredeyse muayenenin bir parçası olmuştur ve dahiliye kliniklerinde kullanılmaktadır. Ayrıca, müfredat Donanım Standartlarında ultrason cihazının kurumda bulunması yeterli görülmektedir. Bu madde de ‘Programda’ olarak değiştirilmelidir ve tüm klinikler temel USG’yi kullanmalıdırlar.

10-  Rotasyonlar:

-          Özellikle müfredatta kritik ve acil hasta bakımına verilen önem aşikardır. Pratikte de yoğun bakımlarda Dahiliye Uzmanlarının rolü pandemi ve depremde net olarak görülmüştür. Bu sebeple yoğun bakım rotasyonu zorunlu hale getirilmeli ve en az 3 ay olmalıdır.

-          Radyoloji rotasyonu girişimsel yetkinlik hedeflerinden “Ultrasonografinin Temel Yöntem ve Terimlerinin Bilinmesi ve Ultrasonografik Bulguların Değerlendirilmesi ve Yorumlanması” düzey 3 olarak müfredatta yer almalıdır.

-          Yoğun bakım rotasyonunda yer alan “Kritik Hastada Renal Replasman Tedavisi” başlığı “Kritik Hastada Hemodiyaliz Tedavisi” şeklinde değiştirilmeli ve düzey 3 olmalıdır. Kritik hastaların tanı, takibi ve tedavisini gerçekleştiren hekimin hastanın hemodiyaliz tedavisine karar verebilme yetkinliğine de sahip olması gerekmektedir. Yoğun bakımda yatan hastaların birçoğu akut ve/veya kronik börek hastalığının yönetimi, sıvı elektrolit denge bozukluklarını ve asit baz bozukluklarını içermektedir. Müfredatta “Akut Böbrek Hasarı, Kronik Böbrek Hastalığı, Nefrotik Sendrom, Asit Baz Denge Bozuklukları ve Sıvı Elektrolit Denge Bozuklukları” TT düzeyi ile yer almaktadır. Müfredatın içinde çelişki olmaması için ‘’Kritik hastada hemodiyaliz tedavisinin’’ düzey 3 olarak yer alması gerekmektedir.

11-  Eğitici Standartları:

-          Eğitici standartlarında ‘en az 1 (bir) doçent, en az 3 (üç) eğitici bulunmalıdır’ olarak geçmektedir. Müfredatın 2022’deki son güncellemesine kadar buradaki eğitici şartlarından en az biri Dahiliye Uzmanı olması gerektiği idi. Daha sonra bu şart değiştirildi. Oysa, müfredatın giriş kısmında “Yan dalların bir araya gelerek verdiği eğitim ve rotasyonlar, Genel Dahiliye eğitimine eş değer değildir.” denmektedir. Müfredatın Amacı ve Hedeflerini tanımlarken de “İç Hastalıkları uzmanlık eğitimi veren her kurumun öncelikli görevinin “genel dahiliyeci iç hastalıkları uzmanları” yetiştirmek olduğu vurgulanmaktadır.” ifadesi yer almaktadır. Bu taslak metin ve önceki versiyonlar göstermiştir ki genel dahiliye uzmanlarının görev, yetki ve sorumlulukları çok farklıdır. Genel dahiliye uzmanlık eğitiminin 12 aylık kısmının da bu birimde geçeceği göz önüne alınarak, tüm eğitim kliniklerinde tekrar genel dahiliye servisleri kurulmalı ve mutlaka en az bir eğitici Dahiliye Uzmanı olmalıdır.